Resmi Gazete’de bugün yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 2019/25604 Başvuru Numaralı kararında farklı bir şekilde ihlal meydana gelmiştir. Bu defa fesih gerekçelerinin başvurucu işçiye ait iletişim araçları üzerinden değil, işten ayrılan başka bir işçinin kullanımına sunulan telefon üzerinden ortaya konulduğu olayda Mahkeme yine önceden verdiği ilkeler üzerinde durmuş ve ihlal kararı vermiştir. Kararın ilgili bölümü şöyledir:
Başvuru konusu olayda başvurucunun çalıştığı şirketten ayrılan Ö.Ç. isimli işçi, şirket tarafindan kedisine verilen cep telefonunu işten ayrıldıktan bir süre sonra şirkete iade etmiştir. Anılan cep telefonunun Ö.Ç.nin işle ilgili iletişimlerinin tespiti amacıyla incelendiği ve başvurucu ile Ö.Ç. arasındaki mesajlaşmalara erişildiği anlaşılmıştır. Bununla birlikte davalı şirket dilekçeleri ve yargı kararlarından başvurucu ile iş arkadaşı Ö.Ç. arasındaki mesajlaşmaların işveren ve çalışanlan hakkında özel görüşler içerdiği, içeriğinde bazı küçük düşürücü ifadelerin bulunduğu hususunun tespit edildiği görülmüştür.
İstinaf merciinin gerekçelerinin başvurucuya özgü belge ve iletişim araçları özerinden değil Ö.Ç. isimli işçi bağlamında Ö.Ç.nin kullamına sunulan telefon tizerinden ortaya konulduğu anlaşılmıştır. Bu durumda başvurucuya/işçilere, işveren tarafından teslim edilen araçlarının kullanım sınırlarını, işverenin anılan araçların inceleme/denetleme yetkisi ve amaca aykırı kullanılmasma bağlanan yaptırım hususunun da içerecek şekilde aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirildiği, Mahkemenin de başvurucu özelinde bu yönde bir bilgilendirmenin yapılıp yapılmadığına dair bir araştırma yatığı söylenemez. Bunun yanında işveren, Ö.Ç.nin kullanımında olan telefonda amaçla uyumlu ve sınırlı bir inceleme yaptığını ortaya koyamamıştır. Zira işveren yargılama sürecinde müşteri iletişim bilgilerine ulaşmak adına telefonda inceleme yapıldığını savunsa da telefondan ele geçirilen ve feshe dayanak teşkil eden mesaj içerikleri bu durumu doğrulamamıştır.
Nitekim Anayasa Mahkemesİ başvumya benzer olaylan incelediği E.Ü. ve Samet Ayyıldız kararlarında, başvurucuların kurumsal e-posta ve kişisel Whatsapp hesabı içeriklerinin işveren tarafından denetlenmesi ve bu yazışmalar gerekçe gösterilerek İş akdinin feshedilmesi şeklindeki müdahalelerde ihlal kararları vermiştir. Somut olayda da yukanda belirtilen gerekçelerle anılan kararlardaki ilkelerden ayrılmayı gerektirir bir dumm bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle özel hukuk iş ilişkilerinden doğan uyuşmazlığı karara bağlayan derece mahkemeleri tarafından yakanda belirtilen anayasal güvenceleri gözeten özenli bir yargılama yapilarak pozitif yükümlülüklerin yerine getirilmediği anlaşıldığından başvurucunun Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkı ile Anayasa’mn 22. maddesinde güvence altina alman haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.