Amerikalı komedyen ve yazar Sarah Silverman, teknolojinin ilerleyen döneminde nasıl bir iz bırakacağına dair bir mücadele başlattı. Silverman, OpenAI ve Mark Zuckerberg’in sahibi olduğu Meta tarafından geliştirilen yapay zeka modelleri, onun eserlerini izinsiz olarak eğitim verileri olarak kullandığı iddiasıyla karşı karşıya.
OpenAI’ye karşı açılan dava, üç yazarın “ChatGPT için eğitim materyali olarak telif hakkı ile korunan kitaplarının kullanılmasına izin vermediklerini” iddia ediyor. Meta hakkındaki dava, Meta’nın sahip olduğu bir dizi yapay zeka modelini eğitmek için kullanılan veri kümesinde yazarların telif hakkı ile korunan kitaplarının “birçok”unun bulunduğunu ileri sürüyor.
‘Gölge Kütüphaneler’ Üzerinden Alınan Veriler Bu davalarda, yazarların eserlerinin, AI eğitim topluluğu için uzun süredir ilgi çeken “gölge kütüphane” sitelerinden alındığı belirtiliyor. Ayrıca, OpenAI’nin Silverman’ın The Bedwetter, Golden’ın Ararat ve Kadrey’in Sandman Slim adlı kitaplarını özetlediği sitelerden de bu bilgilerin alındığı iddia ediliyor.
Günümüzde yapay zeka modellerinin kullanımı ve bu modellerin eğitimi için kullanılan veriler, telif hakkı ihlalleri konusunda ciddi endişelere neden olmaktadır. Silverman, Golden ve Kadrey gibi yazarların yaptığı bu dava, yapay zeka teknolojisinin hızla büyüyen alanında telif haklarının nasıl korunacağına dair önemli soruları gündeme getiriyor. Bu davaların sonuçları, teknolojinin nasıl kullanılacağına ve eser sahiplerinin haklarının nasıl korunacağına dair gelecekteki normları belirleyebilir. Teknolojik gelişmelerin, yaratıcı eser sahiplerinin haklarını koruma ihtiyacıyla nasıl dengeleneceğini görmek ilginç olacak.
Telif hakkı korunan içeriklerin yasadışı kopyalarını oluşturan ve paylaşan herkes telif hakkı ihlali suçunu işlemiş sayılır.
OpenAI’nin suçlandığı konular:
- Korsan içerik bulunan bir siteye erişim, yasa dışı değildir.
- Böyle bir sitede içerik okumak tek başına telif hakkını ihlal etmez.
- Okuduğunuz şeylerden öğrenmek kesinlikle yasa dışı değildir.
- Okuduğunuzu özetlemek yasa dışı değildir.
Bu adımlardan sadece ikincisi açısından bir kişi bir kitap okursa, telif hakkı ihlali olmadığı açıktır. Ancak ya bir bilgisayar okursa? İşte sorun burada çıkıyor çünkü makineler kitabı insanların amaçladığından farklı olarak şirketlerin ticari amaçlarına ulaşması için okuyorlar. İşte telif hukukun en basit sağlaması olarak için içerisine para girdiyse orada tartışmaya değer bir problem vardır. Fakat günümüzde şartlar öylesine değişti ki bu makine öğrenmesine kamu menfaati diye de bakacak durumdayız.
Yapay Zeka ve Telif Hakları Arasındaki İnce Çizgi
2016’da ABD Yüksek Mahkemesi, Google’ın milyonlarca kitabı dijitalleştirmesi ve bunların küçük bölümlerini kamuoyuna göstermesini ihlal olarak görmemişti. Google’ın çevrimiçi kitap kütüphanesine karşı hukuki mücadelelerde başarılı olmasının ardından yazarlar için ChatGPT davaları zor olacaktır.
Ülkemiz dahil telif hakkı yasalarının Yapay Zeka’ya nasıl uygulanacağı konusunda henüz net bir çerçeve yok. Ancak, OpenAI gibi büyük şirketlerle yasal savaşlar sürdürmek yerine, yazarlar ve içerik üreticileri için daha adil bir sistem oluşturulmaya başlanacaktır. Belki de, büyük dil modellerinin içerik sahiplerine içeriklerinin kullanımı ve tüm hukuki iddialardan feragat için (çok) küçük bir ücret ödemeleri gerekecektir. Alternatif olarak, bu konuyu ele alacak yeni telif hakkı yasaları oluşturulabilir. Ancak bu değişikliklerin geçmesi kolay olmayacaktır.
Bu davalar önemli birer kilometre taşıdır, Yapay Zeka düzenlemelerinin yolu telif haklarından ve veri mevzuatlarından geçiyor.